1 Temmuz 2013 Pazartesi

Gölyazı günlüğü

Biriktirdim demiştim ama :)

Mudanya'ya sık sık giden bir çift olarak , gitmeden bir de Gölyazı'ya uğrasak diyerek rotamızı çevrdiğimiz bir günden...

Benim biraz gıcık yönlerim vardır, çoğu fotoğraf sevdalısından farklı olarak, fotoğraf gezilerinden hiç haz etmem, aslında sevmediğim hep toplu halde hareket etmek olmuştur. Kafama göre takılmalıyım aksi sinrimi bozabiliyor :)

Bu nedenledir ki hep duyup da hiç gitmediğim bir yerdi Gölyazı. Fakat şunu söylemeliyim eğer fotoğraf çekmeyi seviyorsanız kesinlikle gitmelisiniz, her ne şekilde olursa olsun.
Henüz erken saatler...Yazın sular azalında ve çekilince ağaçlar yolun kenarında kalıyormuş.

Bizim oraya gitme amacımı merak ve fotoğraf çekmekti, o yüzden nerede ne yenir'e giremeyeceğim. Bilen bilir, fotoğraf çekerken su içmeyi bile unuturum :)
Gördüğünüz gibi kaldırımlar su altında

Biz gölyazı'ya vardığımızda gün batmasına henüz vardı, meşhur ağlayan çınarda soluklandıktan sonra köyü gezmeye başladık. Bir kitaptan fırlamış gibiydi her sokak, hatırası, öyküsü bol bir kitap...
rehberimiz ve sokaklarda karşılaştığımız arkadaşlarından biri

Köpek sevdalısı olduğumuzu anlamadı mı bilmiyoruz ama bize hemen rehberlik etmeye başlayan bir dostumuz oldu ve biz Gölyazı'dan ayrılana kadar yanımızdan ayrılmadı. Ee tabi bizi baya da eğlendirdi.
Her sokak göle çıkar ve şen çocuk kahkaları karşılar...


Köpekler dışında insanı iyi hissettiren diğer şey de, leyleklerdi, o kadar hayatın içindeydiler ki yanımızda yürüyeni bile vardı. Artık her sene gele gele yerlisi olmuşlar köyün.
Tüm aydınlatma direkleri bu şekilde...
Direk savaşları
Ortalığı kolaçan eden bir leylek...


Dikkatimizi çeken ve çok hoşumuza giden bir diğer şeyde balıkçı kadınlar oldu, gün batımına yaklaşırken eşleriyle ufak teknelerine atlayıp açıldılar ve daha gün batarken dönüyorlardı balıklarıyla...



Ve evet beklememize değdi ve muhteşem bir gün batımı izledik, ama öğrendiğimiz kadarıyla gün doğumu da ayrı güzel oluyormuş, umarım onun için de ayrıca gidebiliriz. 




gün batarken biz :)


Köpeğimiz ile tatil - Bozcaada

Dün uzun bir süreden sonra yazdığım posttan sonra dayanamayıp bir kaç öneri içeren yazı yazmaya karar verdim ve soluğu burada aldım.

Çekimler ve eşimin yoğun işleri ve daha da önemlisi Gezi olayları sırasında aşırı yıpranan bünyeyi olaylar da biraz olsun durulmuşken ufak bir tatile atmaya karar verdik. Bir adet labrodorumuz olduğundan ve bu süreçte biraz ilgisiz kaldığından onun da bizimle gelmesine ve ailecek tatil yapmaya karar verdik.

Sıra nereye gidebilirize geldiğinde, Bozcaada'nın tam zamanı olduğu ve orada köpeğimizle kalabileceğimiz otellerin olduğunu hatırladık. Google'ladığımızda karşımıza çıkan oteller arasından Üzüm Butik Otel'i seçtik ve rezervasyonumuzu yaptırdık.
Odalar bu şekilde direk bahçeye açılıyor

En önemli sorun köpeğimizin bizimle kalıp kalamayacağıydı, ama güzel haberi aldık, evet bizimle aynı odada kalabiliyordu.
Bahçede koşturduktan sonraki dil dışarıda pozisyonu :)

Üzüm otel baba-oğul tarafından işletilen küçük ve samimi bir yer, sanki kendi müstakil evindeymişsin hissi veriyor insana. Otel iki katlı, alt katlar bahceye açılıyor, o odalarda köpekli misafirler kalabiliyor, kapıyı açar açmaz çimlere atabiliyor kendini ufaklık ki bu bir apartman köpeği için muhteşem bir duygu.

Orada kaldığımız 3 gün boyunca bir kere bile tasma takmadık, Luna da hayatının en güzel 3 gününü geçirdi, okullar henüz kapanmadığından plajlar boştu ve bazen bir koy bulup hiç kimsenin olmadığı özgürce koşturup denize girdi.
En ufak su birikintisinde bile yüzmek isteyen bir köpeğin denizle buluşması :)

Üzüm Otel'in sahipleri artık tecrübeli olduklarından size hangi koya gidebileceğinizi, köpeğinizle nerede rahatça yemek yiyip rakınızı yudumlayabileceğinizi söylüyorlar :)
Hasan Tevfik'de peynirli patlıcan ve mücveri kesinlikle yemelisiniz, hala tatları damağımda

Bozcada'da ise aklımda kalan en güzel şeyler, Akvaryum koyunda yüzmek, Hasan Tevfik'de muhteşem zeytinyağlılarla rakı içmek ve tabi gün batımında Polente'de şarabını yudumlamak... Tüm bunları da yine yanınızda köpeğiniz ile yapabiliyorsunuz...

Polente'de gün batımı
Frizbi sevdası
# diren barış
İnsanın dönesi gelmiyor oralardan...
bu duvara bayılmıştım,paylaşmadan olmaz :)
Ee tabi kedisiz olmaz