Bir an yoktur ve ansızın geliverir hayatına... Değişirsin, onunla büyürsün...
İlk bebeğim Duru'yu annesinden de önce gördüğümde içimden geçenleri anlatmak zor, onun gerçek olup olmadığı bile muamma kalıyor. Hemşireler, doktorlar etrafını sarmış onu kontrol ederken sen heyecanla "hayata hoş geldin" diyebiliyorsun anca.www.denizbulut.org
Annesi daha uyanmamış, babası dört dönerken etrafında, kızım için ne yapabilirim diye, gözleri parlarken, filmi sessize alıp baktığında dışarıdan; yoğurulmuş bir şekilde sepette birinin gelip onu şekillendirmesi bekleyen hamura benzediğini düşünüyorsun... Öyle bir an ki, bir can, bir "insan" artık o, geleceğini senin şekillendireceğin... Anne-babanın sorumluğunu hissettiğinde artık onların senin eski arkadaşların olmadığını da görüyorsun. Yüzlerine ve sırtlarına "insan" yetiştirmenin ağırlığı çöküyor...Olgunlaşıyorlar...
Hayatta yaşanabilecek en güzel ve süprizli bu yolculuğa tanıklık etmek şansına eriştim ve tadı damağımda kaldı... Ne zaman oradaydı, ne zaman aramıza katıldı, hastaneden çıkarken henüz algılayamamıştım. Eve gidip hemen sarıldığımda fotoğraflara dışardan bakan bir göz gibi hissettim. Fotoğrafçıya kalan en önemli görevin hiç bir anı kaçırmamak olduğunu bir kez daha anladım. Her an çok değerli...
Ve evet bütün bebekler çok güzel :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder